Latin itirafından mezhep ibadet anlamına gelir. Genellikle, "mezhep" terimi belirli bir din çerçevesinde bir yöne uygulanır. Dinler ve mezhepler arasındaki etkileşim dinler arası ilişkilerdir.
![Image Image](https://images.culturehatti.com/img/kultura-i-obshestvo/71/chto-takoe-mezhkonfessionalnie-otnosheniya.jpg)
Dinler arası ilişkilerin toplumdaki önemi
Dinlerarası ilişkiler, inançlar (eğilimler) ile ana dünya dinlerinin taraftarları arasındaki ilişkilerdir. Toplumda mezhepler ideoloji, din adamları, inanan grupları ve onlara sempati duyan insanlar tarafından temsil edilir.
İnsanların geçmiş zamanlardaki dinsel bağlılıkları sosyal yaşamda önemli bir faktördü ve modern dünyada da öyle kalıyor. Çeşitli inanç ve etnik gruplarla karakterize edilen toplulukların istikrarı dinlerarası ilişkilere bağlıdır. İnançlar arasındaki rıza, barışı korumak ve çok rahat varoluşları için gerekli bir koşuldur. Gerçekten de, bir çatışma sırasında, inançlardan biri genellikle ülkeye hakimdir ve devletin özel desteği geri kalanı için istenmeyen bir durumdur.
Etnik gruplar arasındaki herhangi bir çelişki, inançlar arasındaki ilişkileri etkiler (ya da tam tersi). Bu bazen çatışmalara yol açabilir.
Farklı inançların barışçıl bir arada yaşamaları ve kendilerini inananları düşünen sosyal grupların rızası, başarılı etkileşim için iki önemli faktördür. Aslında, dinler ve inançlar genellikle oldukça özerktir ve kendi kendine yeterli, bu nedenle doğrudan etkileşim gerekli değildir. Devlet ve toplumda resmen dile getirilen rıza önemlidir.
Çoğunlukla çok etnik gruptan oluşan ülkelerde, nüfus arasındaki etnik ve dini ilişkilerinin bir kimliği vardır. Bunun nedeni, kural olarak, insanların ebeveynlerinin dinini ve geleneklerini "miras alır". İslam Asya ülkelerinde hüküm sürmektedir ve istatistiklere göre Rusça konuşan inananların çoğu kendilerini Ortodoks Hıristiyanlar olarak görmektedir. Bunun nedeni, tarihsel olarak dinlerin belirli bölgelere yayılmış olması ve jeopolitiklerin burada rol oynamasıdır. Din ya da mezhep, genellikle, seküler olarak düşünülse bile, devlet düzeyinde tercih edilir.
Dinler arası barışçıl ve istikrarlı ilişkileri sürdürmek için, devlet her bir mezhebin özerkliğini tanımayı amaçlar ve onlar için tek bir yasal alan yaratır.