Eski çağlardan beri din, insan yaşamında ve toplumda çok önemli bir yer tutmuştur. Budizm dünya dinlerinin en eskisidir. Budizm MÖ 4. yüzyılda ortaya çıktı. Hıristiyanlık sadece 5 yüzyıl sonra, İslam ise 12 yüzyıl boyunca ortaya çıktı. Budizm Asya tarihinde önemli bir rol oynamıştır ve oynamaktadır.
Budizmin Kökeni
Tarihsel olarak, Budizmin doğum yeri, eski Hindistan'ın en gelişmiş bölgelerinden biri olan Ganj Nehri Vadisi'dir. 4. yüzyılda M.Ö. eski Hindistan topraklarında birçok dağınık savaşan devlet vardı. En etkili din, rahiplerin baskın güç olarak hareket ettiği Brahmanizm'di. Brahmanizm laik gücün sağlamlaşmasına katkıda bulunmadı, aksine onunla çelişiyordu. Brahmanizm'in kült pratiğine göre toplum sınıflara ayrıldı. Rahipler üst sınıfa aitti. Kalan mülkler (bunlar arasında savaşçılar, tüccarlar ve sudraslar) rahiplerden çok daha düşük bir konumdaydı.
Devlet gücünü güçlendirmek ve kralların ve savaşçıların otoritesini arttırmak için yeni bir din seçildi - Budizm. Bu din, Brahmanların ritüel kurbanlarını tanımadı, rahiplerin inancına karşıydı. Budizm, insanı belirli bir mülkün üyesi olarak değil, ayrı bir insan olarak tanıyan ilk dindir. En yüksek ruhsal mükemmelliğe ulaşmak için, sadece insanın esası önemlidir. 1. binyılın ortasında, eski Hindistan'daki devlet krizinin ortasında, mülkiyeti olmayan birçok insan ortaya çıktı. Arzuları terk edip nirvanaya ulaşarak acıdan kurtulmayı vaat eden yeni bir dinin doğduğu bu çileler arasındaydı.