Yaşam o kadar kısadır ki, belirli bir kişide veya aynı ailenin birkaç neslinde herhangi bir evrimsel değişikliği izlemek neredeyse imkansızdır. Ancak, bilim adamları insanların birkaç yüz bin yıl içinde nasıl görünecekleri konusunda varsayımlarda bulunmamızı sağlayan araştırmaları durdurmuyor.
görünüm
Ulaşım sisteminin gelişimi ve dünyanın bir noktasından diğerine geçmek için zaman içinde önemli bir azalma ile bağlantılı olarak, yarışlar değişecektir. Binlerce yıl sonra, gezegenin tüm insanları birbirine benzeyecek. Siyah Afrikalı ya da dar gözlü Çinli olmayacak. Bilim adamları, geleceğin adamının "sütlü kahve" ve koyu saç tonuna sahip olacağına inanıyorlar.
Zaten şimdi insanlar yırtıcılardan kaçmak için güçlü bacaklara ve araziyi avlamak veya yetiştirmek için güçlü ellere ihtiyaç duymuyorlar. Kas atrofisi, geleceğin bir insanının vazgeçilmez bir işareti haline gelecektir. Birkaç bin yıl içinde bir metro veya taksi yolculuğu ile aynı standart ulaşım yolu olacak olan uzay yolculuğundaki ağırlıksızlık nedeniyle kas kaybı meydana gelecektir.
Bilim adamları, Rus destansı kahramanlarının, örneğin Ilya Muromets'in, 150 santimetreden fazla olmayan bir yüksekliğe ve 60 kilogramdan fazla ağırlığa sahip olmadığını söylüyor. Zamanla insanlar uzadı. Sadece son iki yüzyılda, bir kişinin ortalama yüksekliği 10 santimetre arttı. Antropologlar, birkaç yüzyılda bir kadının ortalama yüksekliğinin 190 santimetre olacağını, bir erkeğin ortalama yüksekliğinin 205 santimetre olduğunu iddia ediyor.
Modern insanların atalarının yoğun bir saç çizgisi vardı. Kışın donmamasına ve yazın güneş yanığından korunmasına yardımcı oldu. Şimdi saçlara gerek yok. Yakın gelecekte insanların vücudun farklı bölgelerindeki bitki örtülerini tamamen kaybetmeleri mümkündür.
Daha önce, bir kişinin çeneleri kaba gıdalar, sert et üzerinde çiğnemek için daha büyüktü. Son yüzyıllarda, ağızda yirmilik dişlere yer kalmadı. Şimdi, her dört kişiden yaklaşık biri bilgelik dişlerini büyütmüyor, 4 diş yerine kalanların sadece bir veya iki tane var. Antropologlara göre, yumuşak veya yarı sıvı gıdalara geçiş nedeniyle gelecekte dişlerin boyutu önemli ölçüde azalacaktır.
Geleceğin insanların büyük veya küçük bir kafaya sahip olacağı konusunda kesin bir görüş yoktur. Bazı bilim adamları, bebeğin kafatası büyüklüğündeki bir artışın doğal doğumu zorlaştıracağına, yüksek ölüm oranına katkıda bulunacağına ve insanlığı yok olma riskine sokacağına inanıyorlar. Diğer uzmanlar, sezaryen kullanan çocukların doğumunun veya fetüsün rahimde değil, özel bir kutuda olgunlaşmasının kafa boyutunda bir azalmaya yol açacağına inanmaktadır.