Herhangi bir filmin hikayesi hayatla iç içe. Ancak bazı filmler başlangıçta gerçek hayattaki olaylara dayanmaktadır. Burada gerçek olaylara dayanan belgeseller ve filmler arasında ayrım yapmalısınız.
Yönetmenin gözünden yaşam
Belgesel sinema, belirli olayları maksimum doğrulukla tasvir etmeyi amaçlamaktadır. Bu tür filmler genellikle halk için değil, sinema konusunda tutkulu insanlar için tasarlanmıştır. Gerçek olaylara dayanan filmler, hikayenin temeli olarak hayatta olan hikayeyi ele alır. Ancak tüm olaylar filmin yönetmeni gerekli gördüğü için gösterilir. Bazı gerçekler ve noktalar ihmal edilir veya hafifçe ele alınır. Yönetmenin hayal gücü ile bir şeyler eklenir. Ve ön plana çıkan şey, yönetmenin son kredilerden sonra bile kişi ile kalması gereken bazı önemli düşünceleri izleyiciye aktarmasına yardımcı olan şeydir.
Nasıl bile çirkin insanların kalplerine dokundu filmi "Hachiko" hatırlamak için değil. Ve en azından sempati duymaya meyilli olanlar, cinsiyetlerine bakılmaksızın, görüntülendiğinde gözyaşı bıraktılar. Ancak bu film, geçen yüzyılın başında Japonya'da gerçekleşen gerçek hikayeyi gösteriyor.
Ve neredeyse bir asır sonra, bu hikayeye dayanan film, milyonlarca insanın etrafına bakmasını ve bir kez daha size yakın olanlara sıcaklık ve özen göstermesini sağlıyor.
Azim ve ödül
Birçok filmin temeli, her şeye rağmen hedeflerine gidenlerin hikayeleridir. Kader önündeki her türlü engeli aşarak, bu insanlar yıllardır hayal ettiklerini elde ettiler. Bu filmler arasında izleyiciyi ünlü figürlere yönlendiren birçok biyografik film var. Sporcular, boksörler, işadamları hakkındaki filmleri hatırlıyorum.
"Ali" filmi, ilk kez Cassius Clay adıyla tanınan ve Muhammed Ali'den sonra yerini alan ünlü boksörün hikayesini anlatıyor. Bu film sadece ünlü bir kişiliğin başarı hikayesini anlatmakla kalmıyor. Biyografinin tartışmalı anları, bir kişinin bir seçimle karşı karşıya kaldığı ve ne olursa olsun bakış açısını savunmaya devam ettiği zaman gösterilir. Boksör Rubin Carter'a adanmış bir başka film sadece başarıya giden yolu değil, aynı zamanda her şeyi bir gecede nasıl kaybedebileceğinizi gösteriyor. Şöhretine ve kararlılığına rağmen, üçlü cinayetin hatalı suçlanmasına karşı savunmasızdır. Hapishanede yazılmış bir kitabın da yardımıyla 1985'te serbest bırakılmasının öyküsü dikkat çekiyor.
Hayatınızda zor bir an gelmişse, bu filmlerden birini açın. Ve belki de sabahları yeni bir hedefe ulaşacaksınız!