İnsan hakları ve özgürlükleri, BM tarafından İnsan Hakları Bildirgesi'nde kabul edilen en önemli uluslararası belgede yansıtılmaktadır. Ülkemizde insan ve vatandaş hak ve özgürlükleri Anayasa ile güvence altına alınmıştır.
Kullanım kılavuzu
1
İnsan hakları ve özgürlükleri kavramı, Avrupa boyunca bir devrimler dalgasının süpürüldüğü 18. yüzyılın sonlarından bu yana kullanılmaktadır. Fakat insanlık birkaç yüzyıl boyunca ona geldi ve onu şimdi tanıdığımız biçimde, 20. yüzyılda Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen Deklarasyona yansıyor. Ülkemizin ana belgesi olan Anayasa, insan ve vatandaş hak ve özgürlüklerini de içermektedir. Neden böyle bir bölünme? Kural olarak, medeni haklar ve özgürlükler politik sistemi ile bir devlete ait bir kişi ile ilgilidir. Bu nedenle, dar anlamda, bu hak ve özgürlüklere siyasi denir: bunlara oy hakkı, örgütlenme özgürlüğü, hükümete katılma hakkı vb. Bunlar ve diğer haklar ve özgürlükler Anayasa'nın 2. bölümünde yansıtılmaktadır.
2
Tüm insanların vatandaşlıklarından bağımsız olarak hakları ve özgürlükleri de vardır. Bunlar sözde kişisel haklar ve özgürlüklerdir. Bunlar arasında yaşam hakkı, onur ve haysiyet, kişisel dokunulmazlık, vicdan özgürlüğü, din, ikamet yeri, mahkemede savunma hakkı vb. Hepsinin bir vatandaşın hak ve özgürlükleriyle ortak bir yanı var, bu nedenle bu bölünme çok keyfi. Anayasamıza gelince, bazı paragraflarında Rusya Federasyonu vatandaşı bir gösterge var, bu durumda evrensel insan hukuku için geçerli değiller.
3
Kişisel ve siyasete ek olarak, tüm insan hakları ve özgürlükleri de sosyo-ekonomik ve kültürel olarak bölünebilir, ancak bu bölünme de oldukça keyfidir, çünkü aynı kavramlar aynı anda birkaç gruba dahil edilebilir. Bu nedenle, özel mülk, barınma, tıbbi bakım, sekiz saatlik iş günü, vb. Hakkı; kültürel olanlar - yaratıcılık özgürlüğü, eğitim hakkı, elverişli bir çevre hakkı ve diğerleri.