Toplum, tarihsel olarak gelişmekte olan ve çeşitli ilişkilerle kendi aralarında bağlantı kuran bir gruptur. Toplumun gelişim süreci zaman içinde durdurulamaz.
![Image Image](https://images.culturehatti.com/img/kultura-i-obshestvo/00/pochemu-razvivaetsya-obshestvo.jpg)
Toplum sadece insanlardan değil bireylerden oluşur. Her biri kendi çıkarlarını gözetir, kendi görüşlerine sahiptir ve ondan önce ortaya çıkan problemleri en uygun şekilde çözmeye çalışır. İnsanların veya gruplarının çıkarları sürekli çatışır. Karşılıklı anlaşma ve imtiyazlar yoluyla çözülen çatışmalar ortaya çıkar. Buna konsensüs denir. İnsanlar, kasıtlı ve birbirleriyle iletişim kurarak, nasıl ve ne yapılacağına karar verirler. Tarihsel açıdan, bu, toplumun muhtemelen farkında olmadan izlediği tek bir hareket vektörü edinmesine yol açar. Belirli bir grup birey genel yönün hatalı olduğuna inanırsa bu vektör değişir. Bazen toplumda, karizmaları, bilgileri ve becerileri sayesinde insanları yönlendirebilecek nitelikte kişilikler ortaya çıkar. Toplumun gelişiminde bireyin rolü sosyolojide tartışmalı bir andır. Ancak Aristoteles ve Platon gibi büyük eski filozofların ya da Napolyon ve Büyük İskender gibi askeri liderlerin adları unutulamaz. Bu insanlar ait oldukları dönemleri kişileştiriyorlardı. İçgüdü düzeyindeki bir adam, etrafındaki çevreyi değiştirmeye çalışır ve yaşam için daha uygun ve uygun hale getirir. Gelişimin ilk aşamalarında toplum, kendisi için yiyecek kazanarak ve ilk araçları yaparak hayatta kalmaya çalıştı. Günümüzde insanlık, en büyük rahatlık için sürekli olarak iyileştirilen bir mesafeden veri aktarımı ve çeşitli bilgisayar teknolojisi olmadan kendini hayal edemez. Bir kişiyi çevreleyen nesneler kişiliğini ve düşünce vektörünü belirler, bu nedenle, sadece kendisinden önce yapılmış nesneleri kullanmaz, onları daha da iyi hale getirmeyi veya yenilerini üretmeyi amaçlar. Toplumun gelişimi, her insan kendi başına gelişene, diğer insanların bunu yapmasına izin verene ve hayatını değiştirmeye çalışana kadar asla durmayacaktır.