Bazı insanlar ikon iddiasında Ortodoks Hristiyanları bir idolün yaratılmamasına dair on emirden birine atıfta bulunabilir. Aslında, kutsal imgelere saygı duymak, Kilisenin ikon sevgisinin dogmasında ilan ettiği bu emri ihlal etmez.
![Image Image](https://images.culturehatti.com/img/kultura-i-obshestvo/86/pochemu-v-pravoslavii-pochitayutsya-ikoni.jpg)
Hıristiyan Ortodoks geleneğinde kutsal görüntüler (ikonlar) saygılı muamele ve saygıdan kaynaklanmaktadır. Tanrı'nın temsil edilebilirliği sorunu antik çağda gündeme getirildi ve 7-9. Yüzyıllarda Bizans'ta kutsal simgelere ibadet edenlere bile zulüm başladı. Kutsal imgelere ibadet edemeyeceğinizi açıklayan bir ikonoklazma sapkınlığı vardı.
Ancak, Hıristiyan Kilisesi buna cevabını verdi. Gerçekten de, tam hizmet ve saygılı saygı sadece Tanrı'ya yakışır. Simgelere, manevi dünyaya bir "pencere" oldukları ölçüde saygı ve saygı ile davranılmalıdır. Simgeler üzerinde Tanrı'yı tasvir etmek oldukça mümkündür, çünkü Mesih yeryüzünde görünürdü, Kutsal Ruh kendini bir güvercin şeklinde gösterdi ve Baba Eski Ahit'te yaşlı bir adam olarak tanımlandı. Böylece, simgelerin Ortodoks tarafından saygı gösterilmesinin tahtaya ve boyalara değil, tahtaya ve duvar resmine değil, simgede tasvir edilen Kişiliğin kendisine yükseldiği ortaya çıkıyor. Ortodoks teolojisinde, bir ikonun onurunun ilkel olana kadar gittiğine dair bir ifade vardır. Ve tam olarak, belirli bir kişinin tasvir edildiği simgenin kendisine saygıyla davranabileceğimiz Kişi için saygının ölçüsüdür.
Buna ek olarak, kutsal simgeler dua bir kişi için etkili "yardımcıları" vardır. Kutsal imgeler gizemli göksel dünyanın perdesini açıyor ve bir kişinin zihinsel olarak ona yükselmesine yardımcı oluyor. Dua bir Yüz sunduğunda, dua etmek çok daha kolaydır. Düşünceleri toplayabilir.
Bazı mucizevi imgelerden gelen olası zarif yardımın özneden değil, üzerinde tasvir edilen Kişilikden sağlandığını da bilmek gerekir. Örneğin, Tanrı'nın Annesi, belirli simgeleriyle bir kişiye yardımcı olabilir.
Böylece, Ortodoks inancının öğretilerine göre, ikonların saygı duyulmasının tamamen haklı ve açıklanabilir olduğu ve bu nedenle tapınağa karşı tutumun uygun olması gerektiği ortaya çıkıyor.