Birçok insan için kiliseye katılmak, bir kişiye pratik bir fayda getirmeyen bir ritüel geleneği ile ilişkilidir. Diğerleri, kiliseye gelmelerinin gerçeğinin Tanrı'ya hizmetin yerine getirilmesi olduğuna inanmaktadır.
![Image Image](https://images.culturehatti.com/img/kultura-i-obshestvo/14/zachem-hodit-v-cerkov.jpg)
Kilise nedir?
Çoğu insan için “kilise” terimi, bir rahibin ibadet hizmeti verdiği görkemli bir dini yapı anlamına gelir. Bu arada İncil'deki “kilise” ifadesi, insanlar için bir buluşma yeri olan “toplanma” anlamına gelen Yunanca ἐκκλησία (“ecclesia”) kelimesinden gelir. Bu nedenle, bu ifadenin daha kesin anlamı, Hıristiyan ibadetini yapmaya gelen inananların genel toplantısında olduğu kadar tesislerle de ilişkili değildir. Bu nedenle, İncil'de Hıristiyanların özel bir evde buluşmasını ve herhangi bir dini binada değil, “ev kilisesi” kavramı da vardır (Epistle to Philemon, 2). Apostolik çağın Hıristiyanlarının görkemli ritüelleri yoktu; bakanlıkları basit ve anlaşılabilirdi.
Birçok mümin anlayışında, koronun şarkılarını dinlemek, rahip tarafından yapılan herhangi bir törende mevcut olmak için kiliseye gelmek ve ayrıca mumlara ve dua etmek gerekir. Onların görüşüne göre, kilisenin yukarıdan onaylamaya neden olabilecek bazı ritüel eylemler yapması gerekiyor. Bununla birlikte, bu hesaptaki Kutsal Yazılar tamamen farklı bir gösterge vermektedir. Birincisi, İncil açıklar: “Dünyayı ve içindeki her şeyi yaratan Tanrı, cennetin ve yerin Rabbi olan O, insan yapımı tapınaklarda yaşamaz ve ihtiyacı olan bir şey varmış gibi insan elinin hizmetine ihtiyaç duymaz” (Elçilerin İşleri) havariler 17: 24.25).