Televizyonun ortaya çıkışı, birçok insanın günlük hayatı üzerinde güçlü bir etkiye sahipti, bilginin bir kişi üzerindeki etkisi ve buna olan ihtiyaç arttı. Tüm nesiller yaşam deneyiminin bir parçası ve televizyona şekillendirilmiş bir dünya görüşü borçludur.
Kuruluşundan bu yana, televizyon her evde bir dayanak kazanmayı başardı ve çeşitli formatlarda gelişmeye devam etti. Bununla birlikte, her ülkede bu farklı olur. En önemli farklılıklar, Batı ve yerli televizyonlar karşılaştırıldığında görülebilir.
Şiddete ve zihniyete karşı mücadele
İstatistiklere göre, Rusya'da TV batıdan 2 kat daha sık izleniyor. Ancak bu, sağlanan içeriğin kalite seviyesinin çok daha yüksek olduğunun bir göstergesi değildir. Aksine, bu tür verileri belirleyen zihniyet ve yaşam biçiminin düzenidir.
Televizyon gibi böylesine muazzam ve yüksek teknolojili bir buluş, toplumun sosyal uyumu ile birlikte ahlakın yükselmesine yol açmış gibi görünüyordu. Aslında, her şey tamamen farklı çıktı. Çok uzun zaman önce, Amerika Birleşik Devletleri'nin özgür ve özgür bir ülkesinde, birçok insan hakları aktivisti ve elbette, politik programlarının bir parçası olarak ahlakla ilgilenen yetkililer vardı. Ancak, bugün Batı televizyonunda ahlak için mücadele eden kuvvetlerin önemli ölçüde zayıfladığını gözlemleyebiliriz.
Birkaç on yıl önce, Amerika Birleşik Devletleri'nde televizyonda bolca seks ve şiddet gösterileri yapmak için sayısız yasak vardı.