19. yüzyıl boyunca, beyaz ABD vatandaşları yöntemli olarak Amerika'nın yerli halkını - Hintlileri yok etti. 20. yüzyılda Ekonomi Nobel Ödülü Sahibi Milton Friedman, parasalcılık adı verilen bir ekonomik teori geliştirdi. Bu tekniği kullanarak, ateşli silahlar ve toksik maddeler kullanmadan, herhangi bir ülkedeki fazla nüfusu yok etmek mümkündür.
Çalıştırma koşulları
Milton Friedman 31 Temmuz 1912'de küçük bir donanım satıcısı ailesinde doğdu. O zaman ebeveynler hala New York'un en kalabalık bölgesi olarak kabul edilen Brooklyn'de yaşıyordu. Çocuk parayı doğru ve ekonomik harcamaya alıştı. Her dolar babaya büyük zorluklarla verildi. Okulda, çocuk iyi çalıştı ve mezun olduktan sonra kolayca yerel üniversiteye girdi. 1932'de lisans derecesi alan Milton, teklifi kabul etti ve Chicago Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nde hakime girdi.
Genç adam bu karara tesadüfen gelmedi. O zaman, Birleşik Devletler'de Büyük Buhran adı verilen ivme kazanıyordu. Krize neden olan sebepleri ve olayları anlamak için Friedman soruna mümkün olduğunca derin bir şekilde dalmaya karar verdi. İstatistiksel materyal almak için ülke çapında çok seyahat etmek zorunda kaldı ve sıradan Amerikalıların ekonomik kriz koşullarında nasıl yaşadıklarını kendi gözleriyle gördü. Çalışanların kaderinin onun için hiç ilginç olmadığını vurgulamak önemlidir. Bu ana kadar, aktarılması gereken ekonomik model hakkında kendi fikirlerini oluşturmuştu.
Bilimsel ilgi alanı
Friedman'ın haklı gösterdiği yönlerden biri, ortalama bir Amerikalı'nın gelir ve tüketim yapısını içeriyordu. Gelecekteki Nobel Ödülü sahibi devletin ekonomiye müdahalesinin zararlı olduğunu kanıtladı. Daha iyi bir uygulamaya layık enerjiyle "pazarın görünmez eli" fikrini savundu. Çalışmalarında ve temel çalışmalarında "insan sermayesi" terimini tanıttı. Bu konuşma figürünün özü ortaya çıkarsa, kapitalist sistemdeki bir kişi maddi veya finansal bir kaynakla eşitlendi.
Beşeri sermayenin tam olarak kullanılması gerekli değildir. Her şeyin bir kısmı yedekte tutulmalıdır. Tıpkı her piyasa katılımcısının, yangın durumunda cüzdanında 100 dolarlık bir banknotu olduğu gibi. Bir girişimcinin stokta sadece para değil uzmanları da olmalıdır. Bu hisse senedine işsiz denir. Toplam çalışan insan sayısının yüzde beşi, bir bütün olarak ekonomiye fazla zarar vermeden işsizlik yardımı alabiliyor.